İBB AK Parti Kümelenme Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, 4,5 yıl önce göreve gelen CHP’nin İBB yönetimi için öngördükleri her şeyde haklı çıktıklarını belirterek, “İktidara gelen değerli İBB Başkanımız ve yönetimi. 2019 yılında çeşitli vaatlerle İstanbul halkının gözünde tüm itibarını aldı. “Tükendi, iflas etti” dedi ve kürsüdeki rakamlarla gerçekleri tek tek açıkladı.
İBB AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İBB Eylül Meclis Toplantısı’nda CHP İBB yönetimini ve İBB Lideri İmamoğlu’nu 4 buçuk yıldır ‘sağlamadıkları’ hizmetlerden dolayı sert bir şekilde eleştirdi. Göksu, “4,5 yılın sonunda bu kürsüden İBB yöneticilerine yaptığımız tüm uyarı ve öngörülerimizde haklı çıkmamızın İstanbul halkı adına derin üzüntüsünü yaşıyorum.”
CHP’li İBB liderinin İstanbul’u yönetmeye niyetinin olmadığını söylediğini hatırlatan Göksu, “Keşke İstanbul iyi yönetilseydi, keşke mevcut yönetimle ilgili öngörülerimiz doğru çıkmasaydı, iyi niyetli olmamızı diliyorum” dedi. Uyarılar dikkate alınmış, endişelerimizde ve tahminlerimizde yanılmamıştık.”
NASIL AKILLANDIĞINI 7 BAŞLIKTA ANLATTI
Son 4 buçuk yılda haklı oldukları konuları sayı ve belgelerle 7 başlıkta değerlendiren Göksu, bu başlıkları şöyle sıraladı:
“İBB’nin CHP liderinin İstanbul’u yönetmeye niyeti olmadığını bu kürsüden defalarca söyledik. CHP liderinin ve İBB yönetiminin bu şehri yönetecek yetenek ve beceriye sahip olmadığını söyledik. İBB’nin CHP lideri İstanbul’u geri alacak dedik. Görev süreleri bittiğinde İstanbul’da kendi adlarını taşıyacak tek bir eser bile kalmayacağını söyledik. CHP zihniyetinin olduğu yerde adalet olmaz, liyakat olmaz, tarafgirlik olmaz, partizanlık olmaz dedik. ‘İstanbul’un bütçesini yönetemezsiniz, bu yola giderseniz dönem sonunda İBB’yi borca sokarsınız’ dedik. Bir belediyenin algıyla, gösteriyle, reklamla, saçmalıkla yönetilemeyeceğini söyledik. Ne yazık ki haklıydık.”
İBB, İBB ODASINDAN TEKRAR ALGILARINI AÇIKLADI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Kümelenme Başkan Yardımcısı M. Tevfik Göksu, “4,5 yılda söylediklerimizi ve yaşananları 7 başlık altında birlikte değerlendirelim” diyerek şunları sıraladı:
CHP’li İBB liderinin İstanbul’u yönetmeye niyeti olmadığını bu kürsüden defalarca söyledik.
Sonuç maalesef tam da söylediğimiz gibi oldu.
Sayın İBB Başkanı göreve geldiği günden bu yana İstanbul’u yönetmeyi hiç düşünmedi.
İstanbul’u yönetmek yerine kendi siyasi mesleğini yönetmeyi tercih etti. Bu yüzden kendisini İstanbul’a tercih etti. Şehrini değil kendisini düşünmeyi tercih etti.
İstanbul’un zor gününde İstanbul halkının yanında olmadı. Ya tatil yapmayı ya da siyasi lobi yapmayı tercih etti.
Kendi siyasi kariyer planları için belediyenin tüm kaynaklarını seferber etti. Reklama harcadığı kadar parayı depreme harcamadı.
İstanbul’u arkasına almak yerine İstanbul’a sırtını döndü.
Değerli liderin hiçbir zaman İstanbul’a başkanlık etme niyetinde olmaması nedeniyle İstanbul’a sırtını döndü. Her zaman başka tutkuların peşindeydi. (Türkiye’yi değiştirme iddiası, yürüyen merdiven sorunu, yanan otobüs)
İSTANBUL’U YÖNETECEK YETENEKLERİ YOKTU
CHP’nin İBB lideri ve yönetiminin bu şehri yönetecek yetenek ve beceriye sahip olmadığını söyledik.
Peki ne oldu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi dünyanın en değerli kurumsal altyapısına sahip dev bir kurumu yönetme kabiliyetini kaybettiler.
İETT otobüslerini çalıştıramadılar. Çünkü bakımlarını yapamadılar. Çünkü bakım ihalelerini iş yapmayı bilmeyen bir firmaya sırf destekçisi diye verdiler. CHP şirketi milyarlarca dolar kazanırken, İstanbullular saatlerce sokaklarda otobüs bekledi.
Gezi bile planlayamadılar ve İstanbulluları duraklarda beklettiler.
Bir yandan “Akıllarını uçuracağım” diyerek insanları tehdit ederken, diğer yandan İstanbul’daki akıllı otobüs duraklarının aklını aldılar. Halkımız yollarda sizin “akılsız kafanız” yüzünden acı çekiyor.
Metroyu, tramvayı çalıştıramadılar.
Asansörlerin ve yürüyen merdivenlerin bakımını bile yapamadılar. Ve hiç sıkılmadan Fazilet Durağı yalanında olduğu gibi İstanbul halkını merdivenleri bozmakla suçladılar.
O güzel dikey bahçeleri koruyamadıkları için yıktılar.
İstanbul’un tüm kavşaklarında, yol kenarlarında her gün gördüğümüz yeşil alanları, manzaraları, çiçekleri, gülleri kuruttular. İstanbul’la özdeşleşen laleleri bu şehirde kurutmuşlar.
Dünyada iklim göçü konuşulurken İstanbul gibi kalabalık bir şehirde 1 metreküp yeni su kaynağı üretemediler. Öte yandan İstanbul suyunun yüzde 72’sinin geldiği Melen Projesi’ne aşırı çamur atmaya çalıştılar.
İSTANBUL’U GERİ ALDILAR
CHP’nin İBB liderinin İstanbul’u geriye götüreceğini söyledik.
Peki ne oldu?
Başta ulaşım olmak üzere çevre ve yeşil alan yatırımlarını durdurdular.
Bütçedeki yatırım oranını yüzde 80 düşürdüler.
İstanbul’da trafikte geçirilen süreyi artırdılar. İstanbul’u bu konuda dünyada 1. sıraya yükselttiler.
“Günde 40-50 bin araç geçecek şekilde tünel mi yapılmalı?” diyerek Levazım Tüneli’nin üretimini durdurdular.
Silahtarağa Arıtma Tesisi’nden çevre yatırımlarını durdurmaya başladılar. Ve hiç sıkılmadan töreni gerçekleştirdiler.
Yıllar sonra İstanbul’un dereleri yeniden kirliliği denize taşımaya başladı.
Yıllardır ilk defa Haliç’ten yine kötü kokular gelmeye başladı.
İstanbul’un deprem bütçesini 6 kat azalttılar.
Bırakın söz verdikleri 100 bin konutu dönüştürmek şöyle dursun, bizim dönemimizde yapılan Bayrampaşa’daki deprem evlerini bile sökmeyi başaramadılar.
Bu sorunu 5 yılda çözeceklerini söylemelerine rağmen 5 yılda Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesini bile hazırlayamadılar.
AK Parti ilçelerinde yürütülen dönüşüm projelerini engellemek için ellerinden gelen organize kötülükleri yaptılar.
HİÇ İŞ BIRAKMADILAR
Görev süreleri bittiğinde İstanbul’da kendi adlarını taşıyacak tek bir eserlerinin bile kalmayacağını söyledik.
Peki ne oldu?
Pek çok algı ve slogan ürettiler ama hiçbir proje üretemediler.
Herhangi bir konuda çalışma üretemedikleri zaman kolaya kaçıp bir sürü saçmalık ürettiler.
CHP’li İBB liderinin bugüne kadar kendi başına planlayıp hayata geçirdiği, “Bu benim işim” diyebildiği tek bir projenin olmadığını gördük. ‘İstanbul’a gidiyorum’ konuşmasında İstanbul’a tek bir gönderme bile gösteremedi.
PARTİZM YAPTILAR
CHP zihniyetinin olduğu yerde adalet olmaz, liyakat olmaz, önyargı ve partizanlık olmaz dedik.
Peki ne oldu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni 66 bin 712 partiliyle doldurdular.
23 bin 298 kişiyi İBB’den kovdular.
İBB ekiplerini parti toplantılarında yüzdesel olarak paylaştılar.
Belediye şirketlerinin yönetim kurullarını partililerle doldurdular. Partinin masraflarını karşılamak üzere her ilçeye 3 kişi görevlendirdiler.
4,5 yılda İETT bakım ihalelerinin neredeyse tamamını (7,7 milyarlık ihalenin 4,1 milyar TL’si) CHP’li bir şirkete verdiler.
Belediyenin birim ve kaynaklarını örtülü ve açık ortaklarıyla paylaştılar.
Siyasi başarıları uğruna, kişisel reklamları uğruna İstanbulluların kaynaklarını pervasızca CHP’nin tetikçi medyasına ve CHP trollerine aktardılar.
İBB’Yİ BORÇ TANKINA ÇEKTİLER
‘İstanbul’un bütçesini yönetemezsiniz, böyle giderseniz dönem sonunda İBB’yi borca sokarsınız’ dedik.
Devri bitmeden İstanbul’u “borçsuz” hale getirdiler.
2019 yılında 28 milyar TL borçla satın aldıkları İstanbul’u bugün 5 kez borçlandılar.
AK Parti döneminde borcun bütçeye oranı yüzde 89 iken bu oranı yüzde 177’ye çıkardılar.
İstanbul’un yüzde 29 civarındaki özsermayesini bugün yüzde 9’a düşürdüler. Yani İstanbul’u üç kat küçülttüler.
İSKİ ve İETT’yi aşılmaz borçlara sürüklediler.
SADECE ALGI, GÖSTERİ VE REKLAM YAPTILAR
Bir belediyenin algıyla, gösteriyle, reklamla, saçmalıkla yönetilemeyeceğini söyledik.
Peki ne oldu?
Deprem bütçelerini azaltıp reklam bütçelerini artırdılar.
Depremi sadece iletişim konusu olarak gördüler.
Başarısız oldukları her iş için onlarca farklı reklam ve algı kampanyası yaptılar.
Yandaş medyalarını beslemeye, kusurlarını kapatmaya çalıştılar.
İstanbul halkına verdikleri sözleri yerine getiremeyince algı ve reklam kampanyaları düzenleyerek bir binada oda oda açmak zorunda kaldılar.
Geçmişte İBB’de proje üreten, iş yapan birçok bürokratın ismi tek seferde sıralanırken, bugün sadece iletişimden sorumlu, “yalancı” olan bir bürokratın adını tüm Türkiye’ye ezberlettiler. da kayıtlıdır.”
EN MUHTEŞEM VE DURDURULMAYAN LİDER: İMAMOĞLU
CHP İmamoğlu yönetiminin içler acısı bir duruma geldiğini belirten Göksu, İmamoğlu’nu “Gelmiş geçmiş en beceriksiz ve sözünde durmayan cumhurbaşkanı” olarak nitelendirdi. İmamoğlu’nun 4 buçuk yılda ‘sıfır’a ulaştığını belirten Göksu, “2019’da çeşitli vaatlerle iktidara gelen Sayın İBB Başkanı ve yönetimi, İstanbulluların gözünde tüm kredilerini tüketmiş ve iflas etmiştir. “
İSTANBUL, CHP ZİHNİYETİNDEN KURTULACAK
Göksu, “Önümüzdeki seçimlerin İstanbul’un CHP zihniyetinden kurtulma, Cumhurbaşkanı’nın kendisine yük olarak gördüğü İstanbul’dan kurtulma dönemi olmasını diliyorum” dedi ve şu ifadeleri kullandı:
“İnanıyorum ki İstanbul; Yaklaşık 5 yıldır siyasi mesleği uğruna İstanbul’un geleceğini karartan bu lider ve zihniyetiyle hesaplaşacaktır. Ben inanıyorum ki İstanbul; Görünen ve görünmeyen ortaklarıyla birlikte siyasi refah ve ekonomik çıkar için tasarlanan tüm oyunları bozacaktır. Ben inanıyorum ki İstanbul; “‘Ben sizin kumar masalarınıza meze olamayacak kadar büyük ve kadim bir şehrim, kurtulun benden’ diyerek, kendisi üzerinden kurulan siyasi kazanç tablolarını yerle bir edecek ve Türkiye’ye bir kez daha ‘merhaba’ diyecek. Onu geleceğe taşıyacak asırlık takım.”
